geri dönüş etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
geri dönüş etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

8 Eylül 2009 Salı

Başlıksız...


Evet, yeni bir gün daha başladı. Gerçi 2 saati geçti bile yeni gün başlayalı ve şimdi saat 07.20. Şu ramazanın başlangıcından sonraki sabah 6'daki mesai başlangıcı dengemi ciddi anlamda bozmaya başladı. Ağustos ayının son 10 gününde uygulanan 06.00-12.00 arası mesai uygulaması Eylül ayına girmemizle birlikte değişti. Sabah başlangıç yine 06.00 yalnız çıkış 15.00. Bu yüzden de erken uyumak lazım ki ben geceyarısından önce pek de uyuyamıyorum. Gündüz 2-4 saat iş sonrası uyku ve gece de 01.00-02.30 arası değişen garip bir uyku düzenindeyim. Düzenlemem lazım bu düzeni biraz daha. Sabah kalkmak gündüz uykusundan dolayı kolaylaşması gerekirken yine de zor oluyor. 

Acaba diyorum, bunun bi nedeni de gidecek olmam ve işe gitme isteğimin azalması mı? Hani etkisinin olmadığını inkar etmem sanırım çok da gerçekçi olmaz. Bana önerilen ve daha önce de bazı ihbarı verilmiş arkadaşların uyguladığı gibi kampa gidip uyuyabilirim her gün. Kendimi geliştirmeye yönelik birşeyler yapar mıyım? Belki biraz ama çok zayıf kalacaktır. Boşlukta olmak daha da kötü bence. En iyisi normal iş saatlerine uyarak devam etmek. 

Garip bir ruh hali içindeyim. Iyi ki gidiyorum diyorum bir yandan. Diğer yandan da 4 yıldan sonra bu değişiklik bana çok zor gelecek gibi. Tamam, kabul ediyorum. Gibi'si fazla. Zor gelecek. Buradaki hayat standardımı Istanbul'a döndükten sonra da devam ettirmem lazım. İş konusunda yerimi oldukça sağlamlaştırmışken yeni bir başlangıç yapma gereği de zorlayıcı. 

Dün buradaki teknik danışman şirketin paket yöneticisi bana gitmeden önce yerime getirilecek kişiye tüm bilgileri vermemi ve onunla en az 1 hafta birlikte çalışmamı istedi. Aksi takdirde, gülerek, gitmeme izin vermeyeceğini söyledi. Ben de proje müdürümle konuşmasının daha doğru olacağını söyledim. Bu konuşma gururumu da oldukça okşadı. Adamın istediği sadece işlerin düzgün rayında yürümesi olarak da algılanabilir ama bunu bana öyle bir anda söyledi ki hani "Kim gelirse gelsin senden bütün bilgileri almazsa sıkıntı yaşarız, sen bizim için önemlisin" gibi bir anlama geldi kafamda. İşveren, teknik danışman ve bizim MEP ekibinin olduğu bir toplantıdaydık. Ve ben biraz da gidiyor olmanın verdiği bir rahatlıkla onlarla bir nevi oynuyordum. Çünkü hem işveren temsilcisi hem de teknik danışman'ın yöneticileri yapmış oldukları hatalardan dolayı zor duruma düşmüşlerdi ve yapıldı denen şeyler yapılmamıştı. 
Ben de onun bu sözünden sonra kendisini CV'ime referans olarak yazacağımı söyledim. Çok hoşuna gitti bu. 

Hayat gerçekten de çok güzel. Her ne kadar bazen bizi zorlasa, sınasa ve umudumuzu kaybetme aşamasına getirse de... 

Dipnot: Başlık bulma konusunda biraz zorlandığımdan, daha doğrusu normalde bi başlık yazıp ona göre içeriğini yazdığımdan dolayı bu seferki notun başlığı yok... 

5 Eylül 2009 Cumartesi

Dubai'de son günler...

Geçenlerde, 29 Ağustos'da, 1 ay sonra işten çıkarılacağım bildirimimi aldım. Aslında istediğim ama biraz daha geç gelmesini istediğim bir haberdi bu. Geldi, hoşgeldi... Şimdi artık gün sayımına başladım. Hani zorunlu hizmetini yapan askerler her geçen günü sayarlar ya, onun gibi bişi. Gerçi şimdi düşünüyorum da 21 günlük askerliğimde daha az gün saymıştım. Bugün itibariyle 21 günüm kalmış. Nasıl geçecek acaba. Bir yandan da buradaki 4. yılımın son günlerini yaşıyorum bu günlerde. 2005 yılında, 4 yıl önce, 27 Eylül'ün ilk saatlerinde, sanırım saat geceyarısından sonra 01.30 gibi bişeydi, Dubai'ye uçağım indiği zaman.
Daha gelmeden önce de düşünüyordum: Ya gelecek seneye bi yüksek lisans bulup gidecektim, ya da burada askerliğimi bitirip dönecektim memlekete. Zira bitti de askerliğim bu yılın Nisan ayının 22. günü. Hür generallik seviyesine çıktım. 
Yalnız içinde bulunduğumuz ekonomik krizden dolayı hemen askerliğim bitişinin sonrasında dönmeyi tercih etmedim. Gerçi ben uzaklarda, askerliğimi yapıyor olduğum sırada Dubai'de farklı olaylar dönüyordu. Çıkışım verilmişti. Kriz bahanesiyle adam azaltmaya gidilen bir dönemde benim de çıkışım verilmiş, gıyabımda ihbarım bile verilmişti. Dönüşümde de 1 hafta, 10 gün içinde kesin çıkış işlemlerim yapılacaktı. Gerçi daha gitmeden bikaç gün öncesinde ben böyle birşeyin olacağı konusunda birinci elden bilgiyi almıştım bile. Onca zaman şirkete hizmet ettikten sonra böyle bi uğurlama... 
Olmadı gerçi, iptal edildi. Daha ben askerken hem de. Kimlerin çıkışımı istediğini, sonrasında da kimlerin bu işlemi durdurduğunu da biliyorum. 
Dönüşten sonradan itibaren artık bu şirkete güvenemeyeceğimi anladığım için yeni iş bulma çalışmalarına girdim hemen. Bir ara olacak gibiydi ama olmadı. Düşünüyorum da, sanırım iyi ki olmadı da. 
Bu arada da benim kesin terhis kağıdım geçti elime. Artık resmi olarak hür generalliğe terfi etmiştim. Gerçi 32 yaşıma kadar her yıl askerlik şubesine gidip bi imza atmam gerektiği de söylendi bana ama işin o kısmı kolay. Asıl büyük adımı halletmişim, bi imzacık kolay iş. 
Şimdi son 21 günüm. Normalde 28inde çıkış işlemlerim yapılacak. Yalnız ben en geç 27 Eylül'de Istanbul'da olmak istiyorum. Daha iyi olacak benim için. Uzun zamandır beklediğim şimdilerde gerçekleşmek üzere...
Aslında buraya daha çok şimdi içinde bulunduğum durumu yazacaktım ama nedense biraz daha ayrıntıya girdim her zamanki gibi... Biraz çalışmam lazım bu konu üzerinde. 

Garip bir his bu... Dubai'deki 5. yılımın ilk dakikalarında buradan ayrılmak... Umarım istediğim gibi olur bu ayrılış. Yani tarih olarak özellikle de. 

Bundan yaklaşık 6 yıl önce Köln'e giderken... Ilk defa yurtdışına uzun süreli çıkıyordum. Tam şimdi hatırlamıyorum ama sanırım bilinçliydi, beklentilerimi minimum tutarak gitmem... Hani eğer bi beklentin olmazsa, orada ne alırsam karıma olacaktı çünkü, en ufak bir artı daha fazla mutlu edecekti beni. Beklentileri minimum tutarak bazı adımları atmak sonuçta yaşanabilecek mutluluğu sınırlayabildiği gibi yaşanması olası hayal kırıklığını da müthiş derecede artırabilirdi... Bu nedenledir ki buraya gelirken de minimum beklentilerle gelmiştim. Askerliğimi bitirecek, yurtdışı çalışma tecrübesi edinecek ve biraz da maddi birikim yaparak dönecektim süremin sonunda. Ki öyle de oldu. Istediklerimi elde ettim. Fazlasını da. Çok daha fazlasını da...
Şimdi dönüş yolundayım ya, Istanbul'la ilgili beklentilerimi daha önceki tecrübelerim gibi değil de, çok yüksek tutuyorum... Bu iyi bişey mi acaba? Kim bilir? Belki evet, belki hayır. Zaman gösterecek. Eskisine, 4 yıl öncesine, nazaran çok daha dolu olarak dönüyorum Istanbul'a. 
Haydi hayat, bu kez göster bana en güzel yüzünü! Senden istiyorum bunu. Bana borçlusun...