27 Ocak 2013 Pazar

Mühendis Olmak

Evet, bu seferki konu mühendis olmak.

Peki nedir mühendis? Ya da kimdir mühendis diye sormak sanırım daha doğru. Kimdir mühendis? Mühendis en genel haliyle problemlere/sorunlara analitik bir açıdan bakarak çözüm üreten kişidir. Bu bakış açısı biraz dar gibi görünebilir ama aslında oldukça geniştir. Mühendislik sadece iş olarak görülmemelidir. İşten çok daha öte, bir hayat biçimidir aynı zamanda. Avukatlar gibi düşünebilirsiniz belki. Hani bir avukatla tartışma yapmak çok zordur ya. Ya da bir avukatla sevgili/evli olmak gibi. Her zaman avukat haklıdır. Çünkü adı üstünde: Avukat. Adamın/kadının işi bu. Mühendislik de böyle birşey işte. Bir mühendisle evlenirseniz, sonuçlarına da katlanırsınız. Bu olumsuz gibi görünse de aslında aynı zamanda oldukça olumlu bir sonuçtur.

Mühendis ne yapar peki? Mesela bir mühendis çözüm üretir. Hem de hemen hemen her koşulda. Çözüm adamı/kadınıdır o. Başka türlüsü olmaz, olamaz. Kendisine sunulan, anlatılan sorunlara karşı sadece dinlemekle duramaz. Bir şekilde yardım etmek ister, çözmek ister, çözüm sunmak ister. Bazen bu çözümü karşısındaki istemiyordur aslında. Tek istediği dinlenmektir karşısındakinin. Ama o illaki çözümü sunmak ister ve sunar da bir şekilde. Söyledikleri doğrudur, gayet mantıklıdır, ama sorunun sahibinin bu çözümü uygulamayı isteyip istemediğiyle ilgilenmez mühendis.

Analiz yapar mühendis. Herşeyi en ince detayına kadar analiz eder. Analiz edince içindeki değişkenleri de çok daha açık bir şekilde görme fırsatını bulur. Bu da tabii ki herhangi bir sorunu çok daha rahat görebilmesine ve çözebilmesine yardımcı olur.

İş ilanlarında yazar mesela:
 - .... Mühendisi alınacak. İstenen nitelikler:
   1- Analitik düşünme,
   2- Çözüm odaklı olma,
   3- vs. vs.

Halbuki bu iki temel olgu zaten mühendis olmanın ana şartlarındandır. Yan şartı değildir. Zaten bunlar olmadan mühendis olunmaz ki. İşin nasıl yapıldığını mühendis kadar iyi bilir ustalar ve kalfalar ve formenler. Mühendisi mühendis yapan zaten bu düşünce tarzları ve kafa yapılarıdır.

Özetle, mühendis olmak insan olmaktan ötedir. Ayrı bir ırk ya da cins gibi bile düşünülebilir. 

Son bir fıkra:
- Bir gün yolda giderken adamın biri bir kurbağa bulur. Kurbağa, 'Merhaba, ben aslında kurbağa değil, çok güzel bir prensesim, der. Eğer beni öpersen yeniden insan olabileceğim'
Adam ilgilenir, gülümser ama kurbağayı alıp cebine koyar ve yoluna devam eder. Biraz sonra kurbağa bağırır: 'Bak sana söyledim, der. Eğer beni öper ve insana çevirirsen beni prensesken de öpmene izin vereceğim'.
Adam gülümser, tekrar cebine koyar kurbağayı ve devam eder. Biraz sonra kurbağa bir daha bağırır: 'Tamam, der. Eğer beni öper ve yeniden insana çevirirsen seninle yatacağım'.
Adam gülümser ve kurbağayı tekrar cebine koyar ve yoluna devam eder. Birazdan yine kurbağa bir daha bağırır: 'Eğer beni öper ve yeniden insana çevirirsen istediğin herşeyi yaparım. Yeterki beni kurbağa olmaktan kurtar'. Adam gülümser ve tekrar kurbağayı cebine koymak isterken kurbağa tekrar bağırır: 'Yahu prenses olduğumu, seninle yatacağımı ve istediğin herşeyi yapacağımı söyledim, der. Daha ne istersin?'.
Adam kurbağaya: 'Bak kurbağa prenses, ben bir mühendisim. Hayat oldukça sıkıcı. Açıkcası bir kurbağayı öpüp prensese çevirmek ve onunla yatmaktansa konuşan bir kurbağa daha çok ilgimi çekiyor :)

Yaşasın mühendisler!