Bir zamanlar çevremiz daha kısıtlı ve az kişiden oluşuyordu. Sürekli takıldığımız, birşeyler yaptığımız insanların sayısı çok da fazla olmadığından bu insanların doğumgünlerini de bilirdik. Sürekli aklımızdaydı. Zamanı gelmeden parti planlanır, yapılırdı organizasyon. Güzel de olurdu. Çevrenin kısıtlı ve az kişiden oluşmasının yaşla da çok fazla alakası yoktu. Yaş ilerledikçe, iş dünyasına girdikten sonra bile biraz artan sosyal çevremiz yine de şimdikine kıyasla çok daha kısıtlı idi. O zamanlar yakında değilsek ya da o gün o yakınımızla birlikte olamayacaksak arardık o kişiyi doğumgününü kutlamak amaçlı olarak. En azından sesimizi duyurmak için.. İçten sıcak ve güzel bir konuşma geçerdi.
Zaman geçti, doğumgününü hatırlatan internet siteleri peyda oldu. Bildiğimiz doğumgünlerini oraya yazdık. Bilmediklerimize de sorduk ve onlar yazdı doğumgünlerini. Bir süre bu şekilde hatırlatma servisleriyle idare ettik. Fena da olmadı hani. Eskisine göre daha çok kişinin doğumgününü "hatırlıyorduk" artık. Eskiden uzakta olduğumuzda kartpostalla ya da telefonla kutlama yaparken bu kez yöntem elektronik kartlara döndü. Ses azaldı. Sürekli yanımızda, yakınımızda olanların kutlamaları yine doğrudan yapılıyordu tabii.
Bir süre sonra da sosyal medya girdi hayatımıza. Ne olduğunu anlamadan sanal dünyaya en uzak olduğunu düşündüğümüz yakınlarımız bile sosyal medya sayfalarında görünmeye, yorumlar yapmaya, doğumgünlerimizi kutlamaya başladılar. Bizim de tabii bu arada çevremiz büyüdükçe büyüdü. Eskiden nispeten küçük olan arkadaş çevremiz büyümeye başladı. Büyürken tabii kutlama yapılması gerekenlerin sayısı da aynı oranla arttı.
Eskiden doğrudan ya da telefonla içten ve sıcak bir şekilde doğumgünü kutlarken sonraları bu kuru bir "doğumgünün kutlu olsun"a ya da "iyi ki doğdun"a döndü. Tabii o kuru kutlama mesajlarının karşılığı da kuru bir "beğen" tuşuna basmak ve toplu olarak bu mesajların bizi mutlu ettiğini yazmak oldu doğal olarak. Bazen daha içten, daha uzun, daha düşünce dolu mesajlar olsa da çevrenin büyümesi, ilişkilerin zayıflaması, daha çok sanalda kalması, kutlama yapılan insan sayısının fazlasıyla artması gibi nedenlerle yapılan kutlamanın derinliği de aynı oranda zayıfladı işte.. Ha, bazen çok içten, oldukça neşeli, güldüren, düşündüren, heyecanlandıran, sevindiren, eğlendiren mesajlar gelmiyor değil tabii.. Öyle mesajı yazmak zaman gerektiriyor, düşünmek gerektiriyor, duygu gerektiriyor.. Kuru olmuyor o zaman doğumgünü mesajı, sıcak ve içten oluyor.. Ses gibi olmasa da tabii..
En yakınımızda gördüğümüz arkadaşlarımızın, yakınlarımızın, ailemizin doğumgünlerini nerede olurlarsa olsunlar bir ölçüde yine eskisi gibi kutluyoruz aslında. Tercih bizim.. İster öyle, ister böyle..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder