12 Kasım 2014 Çarşamba

Memnuniyetsizlik Üzerine

Bazı insanlar öyledir işte: Memnuniyetsiz..

Bir türlü memnun edemezsiniz onları. İsterseniz ağzınızla kuş tutun, tuttuğunuz kuşta bahane arar. Yok çok küçük, yok çok büyük..

Otobüse biner, 'Bu otobüs çok dolu!' der, mutsuz olur.
Otobüs sakindir, boştur nispeten. 'Niye bu kadar boş!' der bu otobüs. 'Yazık günah!'.

Sevgilisiyle, ikisi de yoğun olduğundan sık görüşemez. Görüştüğünde de etrafta olan şeyleri bahane eder, yine mutsuz olur, mutsuz eder..

Bir konuda şikayetçi olursunuz. 'Kimi kime şikayet ediyorsun?' diye sorar. Yaptığınızın anlamsız olduğuna, saçma olduğuna sizi de inandırmaya çalışır. Hem kendi mutsuz olur, hem de sizi mutsuz eder.

Yolda gidersiniz, yağmur yağar. Yağmurdan şikayetçi olur saçları ıslandığı ve kabardığı için. Sonra Paris'te Bir Gece filmindeki yağmurun yağdığı sahneyi izler. O sahnedeki gibi yürümek ister sevdiğiyle..

A partisi iktidara gelir. Kendi istediği şeyleri yapmasına rağmen karşı çıkar: Çünkü yapan kendi partisi değil, diğer partidir.

Arkadaşlarıyla buluşup muhabbete gider. Sıkılır, mutsuz olur. Sonra alır eline telefonunu, onunla oynar. Gece boyu da şikayetleri bitmez. Önce su soğuk gelmiştir. Biraz daha sıcak gelince de sıcak diye şikayet eder.

Eğlenmeye gider. Kendisine takılanların hiçbirini beğenmez de, sonrasında 'Niye benim de sevgilim yok!' diye dövünür. Çünkü sevginin, ilişkinin emek istediğinden haberi yoktur..

Çay ister. Önce çok sıcak diye şikayet eder. Biraz bekletir muhabbet sırasında. Sonra da çay soğumuş diye tekrar şikayet eder.

Çocuğu mühendis olmak ister. Ama o doktor olsun diye ısrar eder. Sonra başkaları mühendisliğin geleceğinin daha iyi olduğuna ikna edince kabul eder ama inşaat der bu kez de, bilgisayar olmaz der..

Okulda başarılısınızdır, birinci olmadığınız için memnun değildir. Birinci olursunuz, ortalamanız 5.0 olmadığı için memnun olmaz. Ortalama 5.0 olur, bu sefer de 100 üzerinden 100 olmaması bahanedir.

Böyle daha onlarca örnek sayılabilir. Bazı insanları, ne yaparsanız yapın, mutlu ve memnun edemezsiniz. Mükemmeliyetçilikle ilişkilendirilebilir belki, yalnız bunun da pratik karşılığı çok yok.. Her mükemmeliyetçi memnuniyetsiz olmayabiliyor. Örnek, ben..

Memnuniyetsiz olmak eldekiyle, varolanla yetinmemek de olduğu için daha iyiye, daha güzele doğru götüren gibi görünse de hayatı çekilmez kılmaya da yol açabiliyor bu durum. Hayat ise, o kadar kısa ki, çekilir kılınmayı bırakın, zevk alınır olmalı.. Çünkü herşey bir yere kadar çekilir.. Sonrasında bıkarsınız.

Zevk almak ise güzeldir, sonsuza kadar devam edebilir..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder