Gerçekten de elektrik hayattır.
Elektrikte 50Hz'in ne olduğunu pek bilmez. Alternatif akımın, yani kullandığımız elektrik akımının frekansıdır 50 Hertz. Sinüs eğrisini düşünürsek 1 ile -1 arasında bir saniyede 50 kere gidiş geliş demektir bir diğer deyişle.
İşte aynen yandaki gibi. Bir inip bir kalkar. 1 ile -1 arasında değildir bu sadece. Ama bildiğimiz sinüs eğrisi..
Hayat da buna benziyor. Sürekli bi iniş çıkışlar var. Hiçbir şey sürekli iyiye ya da kötüye gitmez. Tabii buradaki gibi çok keskin ve düzenli olmaz hayattaki iniş çıkışlar ama yine de benzerdir. Bir iner bir çıkarız.
Bazen ruhumuz da bu tempoya ayak uydurur. Mevsimler değişirken bizim ruh durumumuz da değişkenlik gösterir. Sonbahar geline sıfırın altlarında dolanırız. Bunun bir nedeni de düşük hava basıncıdır aslında ama biz ruhumuzda hissederiz bunu. Düşer tempomuz. Düşer kimi zaman moralimiz biz anlamadan.. Sonra kışla birlikte daha da aşağılara inebilir. Sinüs eğrisinin diplerine kadar yolu var yani.
Tramboline binen vardır. En azından çocukları görürsünüz trambolinden zıplarken. Trambolin de sinüs eğrisine benzer hayat gibi. En alta kadar inmeden en üste, en yukarıya çıkamazsınız. Yani inmenin de bir sınırı var. ''Kestirmeden yukarıya döneyim'' demekle olmuyor. Ciddi ciddi dibi görmek lazım ki yukarı çıkışımız şahane olsun.
İlkbaharla birlikte işte, tekrar yukarı çıkış başlar. Yazın başı gibi sıfır seviyesini görmüş ve daha da yukarı doğru ilerliyoruzdur artık. Yazın sonuna kadar da bu böyle gider. Moralimiz de sıcaklıklarla paralel şekilde artar da artar. Belki de bu yüzdendir Ağustos ayının en sıcak, Şubat'ın ise en soğuk ay olması..
Sonra devam işte.. Aynen hayat gibi. İniş çıkışlarla dolu bir hayat..
Kimi zaman da bu iniş çıkışlar müthiş hızlı olabilir. Bir an çok iyi hissederken, bir an çok kötü hissedebiliriz. Hemen sonra bi daha çok iyi olur durum. Yani 50Hz'e geri dönüş bir bakıma. Sık aralıklarla iniş çıkışlar..
Demem o ki, elektrik gerçekten de hayattır..
Elektrikte 50Hz'in ne olduğunu pek bilmez. Alternatif akımın, yani kullandığımız elektrik akımının frekansıdır 50 Hertz. Sinüs eğrisini düşünürsek 1 ile -1 arasında bir saniyede 50 kere gidiş geliş demektir bir diğer deyişle.
İşte aynen yandaki gibi. Bir inip bir kalkar. 1 ile -1 arasında değildir bu sadece. Ama bildiğimiz sinüs eğrisi..
Hayat da buna benziyor. Sürekli bi iniş çıkışlar var. Hiçbir şey sürekli iyiye ya da kötüye gitmez. Tabii buradaki gibi çok keskin ve düzenli olmaz hayattaki iniş çıkışlar ama yine de benzerdir. Bir iner bir çıkarız.
Bazen ruhumuz da bu tempoya ayak uydurur. Mevsimler değişirken bizim ruh durumumuz da değişkenlik gösterir. Sonbahar geline sıfırın altlarında dolanırız. Bunun bir nedeni de düşük hava basıncıdır aslında ama biz ruhumuzda hissederiz bunu. Düşer tempomuz. Düşer kimi zaman moralimiz biz anlamadan.. Sonra kışla birlikte daha da aşağılara inebilir. Sinüs eğrisinin diplerine kadar yolu var yani.
Tramboline binen vardır. En azından çocukları görürsünüz trambolinden zıplarken. Trambolin de sinüs eğrisine benzer hayat gibi. En alta kadar inmeden en üste, en yukarıya çıkamazsınız. Yani inmenin de bir sınırı var. ''Kestirmeden yukarıya döneyim'' demekle olmuyor. Ciddi ciddi dibi görmek lazım ki yukarı çıkışımız şahane olsun.
İlkbaharla birlikte işte, tekrar yukarı çıkış başlar. Yazın başı gibi sıfır seviyesini görmüş ve daha da yukarı doğru ilerliyoruzdur artık. Yazın sonuna kadar da bu böyle gider. Moralimiz de sıcaklıklarla paralel şekilde artar da artar. Belki de bu yüzdendir Ağustos ayının en sıcak, Şubat'ın ise en soğuk ay olması..
Sonra devam işte.. Aynen hayat gibi. İniş çıkışlarla dolu bir hayat..
Kimi zaman da bu iniş çıkışlar müthiş hızlı olabilir. Bir an çok iyi hissederken, bir an çok kötü hissedebiliriz. Hemen sonra bi daha çok iyi olur durum. Yani 50Hz'e geri dönüş bir bakıma. Sık aralıklarla iniş çıkışlar..
Demem o ki, elektrik gerçekten de hayattır..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder