8 Eylül 2009 Salı

Yine başlıksız...

Dün akşam bir arkadaşımla konuşurken şöyle bikaç cümle döküldü parmaklarımdan: 
- İçim çok dolu.
- Boşaltmam lazım...

Bu sözler biraz da son zamanlardaki ruh halimi yansıtıyor... Son bikaç ayda neler olduğunu zaten yazmıştım daha önce. Bugünlerde de belki gitmek üzere olmamdan, belki ilk defa işsiz kalacağımdan (bu işsiz kalacağımdan kısmı daha yeni aklıma geldi), belki 4 yıldan sonra yeni bir başlangıç yapacağımdan, belki bundan sonra farklı bir ülkede (her ne kadar Türkiye de olsa bu, son 6 yılda 1 yıl ancak kaldığım için kendimi biraz yabancı hissetmem normal sanki) yaşayacak olmamdan, belki buradan ayrıldıktan sonraki belirsizlikten, belki şimdiye kadar ilk defa bir gidişe bu kadar çok beklenti sığdırmamdan ve bunun ağırlığının çok fazla olmasından, belki iş/sektör değiştirme isteğimden, belki buradaki çok sevdiğim arkadaşlarımdan ayrılmak zorunda kalacağımdan, belki eski arkadaş çevreme tekrar girmeye çalışacağımdan (gerçi bunun başarılı olma durumu da biraz şüpheli), belki 6 yıl önceki Azem olmadığımdan, belki ..... 
Daha çok belki var aslında. Bu boşaltma daha çok yazmaya yönelik olacak gerçi. İçimi derken de kafamdaki karışıklığı, karmaşıklığı kastediyorum. 

Şimdi aklıma geliyor da asıl hikaye daha Köln'e gitmeden öncesine dayanıyor. Bu kısım daha sonra gelecek. 
Dubai'ye gelecek, 1 yıldan sonra bir yüksek lisans programı bulup eğitimime Almanya'da (büyük ihtimalle) devam edecek ve askerlik için 3 yılımı doldurduktan sonra da askerlikle ilişiğimi halledip sonrasında dönecektim. Bu ilk ve ana plandı.
Ikinci plan ise Dubai'ye gelecek, askerliğim bitene kadar kalacak (bu arada da o zamanki kız arkadaşımı da 1. yılın sonunda evlenerek buraya getirecek), bittikten sonra da hiç durmadan kalıcı olarak dönecektim (gerçi daha geldikten sonraki 2-3 ay içinde ayrılmıştık bile). 

Geriye dönüp baktığımda ikinci planımın ufak bir eksikle (ki bence bu iyi de oldu geleceğim açısından) gerçekleşti. Aslında askerliğim bundan 4,5 ay önce bitti ama sonrasındaki koşulların istediğim gibi olmamasından dolayı da uygulamayı sürekli erteledim. Taa ki geçen güne kadar. Yani 28 Ağustos'a, ihbarımı imzalamama kadar. Bi ara Temmuz sonunda ihbarımın verilmesi ve Ağustos sonuna doğru da dönmeyi düşünmüş hatta bununla ilgili proje müdürümle de görüşmüştüm. Ne oldu peki? Ben zaten istemiştim ve 1 ay sonrasında bu karar geldi şirketten. Kasım'a kadar kalıp sonrasında kendim istifamı bile vermeyi düşünüyordum normalde. Şimdiki durumda da 1 ay öncesinden gidiyorum. 

Düşünüyorum da, ben buraya 2005 yılında 27 Eylül'de gelmiştim ve taa ki geçen yıla kadar aslında bu tarihin daha özel bir anlamı olduğunun dahi farkında değildim. Şimdi de bu yüzden bu tarihde dönmek istiyorum. Tam da 4. yılımın dolduğu ve 5. yılımdan ilk dakikaların sayıldığı zamanda hem de. Yeni hayatıma da bu çok özel günde başlıycam yani...

(Aslında yazacak daha çok şeyim vardı ama bu yazıyı yazarken ara verip yemeğe gidip, sonrasında da Paket6'da Metin'le sohbete dalınca unuttum yazacaklarımı. Gerçi unuttum'dan ziyade aklımdaki birlik kayboldu ve yazacaklarım uçtu gitti...) 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder