24 Ocak 2015 Cumartesi

Garip Şey Şu Hayat - Herşey Bedava

Çok garip hem de..

Mesela cep telefonumuza reklam mesajları gelir. Şikayet ederiz bunlardan. Üşenmezsek, arayıp operatörü, iptalini isteriz tüm reklam mesajlarının. Ya da yandaki gibi bedava SMS verirler bir sürü..


Daha sonra sokakta gezerken bir de bakarız ki beklediğimiz indirim gelmiş de geçmiş. O almayı çok istediğimiz mont satılmış bile. Ya da hepsi satılmamış ama bedeni de kalmamış bize göre. Haberdar olmadığımıza üzülür, haberdar edilmediğimize kızarız sonra.


Bu sefer de reklamların/promosyonların istediğimiz gibi gelmesini isteriz. Gelirler de. İnternette tarama yaparken bir sitede aradığımız ürünün başka bir sitedeyken yanda görünen reklam olduğunu görürüz. Nasıl bu kadar çabuk ayarlanabildiğine şaşırırken bir yandan da gizliliğimizin ihlal edildiğini düşünürüz. Ne de olsa biz doğrudan izin vermemişken bir sitede yaptığımız ürün araştırması o andan itibaren girdiğimiz birçok internet sitesinde reklam kısımlarını süsler. Hatta bazen sepete koyduklarımızın hepsi dahi görünür orada. Şaşırır kalırız ama durum budur işte.

Şikayet ederiz bankalardan, çeşitli kurumlardan satış amaçlı arama olduğunda. Çok kızarız. Diğer yandan da sadece promosyon ürününü bedava alabilmek için cep telefonumuzu, ev adresimizi, eposta adresimizi veririz. O günden itibaren de sürekli reklam mesajları alırız. Hatta bazen o kadar kızarız ki, telefonda arayana hakaret boyutuna bile gelebiliriz. Bilgilerimizi nereden bulduklarını sorarız. Cevap aslında çok basittir: Ya biz vermişizdir, ya bankalar, ya da resmi kurumlar. Öyle ya da böyle o reklamlar bize gelmeye devam ederler..

Baattin bile kızmış, bakın..


Herşey sanki Google ile başladı. Bir gün girdi hayatımıza. Kapıyı bile çalmadan. Sade bir sayfayla hem de. Neredeyse bomboş bir sayfa hatta. Araştırdık, bulduk her aradığımızı. Yan tarafta öneriler geldi sonra. Onlar da tam aradığımız gibiydi. Ya da en azından öncekilerden çok daha iyiydi. Google önce amcamız oldu. ''Google Amca'ya sor!'' deyimi dahi yerleşti dilimize.


İnsan ailesinden birinden kötü ve yanlış birşey bekler mi? Beklemez tabii ki. Biz aslında çok düzgün ve dürüst insanlar olmamıza rağmen büyüklerimizin bizi çeşitli şeylere alıştırması gibi Google Amca da bizi bedavacılığa alıştırdı. Programları bedavaya verdi. Cep telefonumuza işletim sistemini bedavaya verdi. Önce Windows vardı, herşeyi paralı olan. Bir yandan bilgilerimizi alıyor, onları kendi çıkarları ve ABD çıkarları için paylaşıyordu. Google gelince önce amcamız oldu. Sonra da Microsoft'un yaptıklarını bize bedavaya vermeye başlayınca daha bi sevmeye başladık Google Amca'yı. Zaten o arada oldu Google olmaktan Google Amca'lığa terfi etmesi..


Hotmail bize 2MB büyüklüğünde eposta alanı verirken, Yahoo 6MB veriyordu. Bi ara 15MB'e dahi çıkmıştı. ABD'deki Hotmail kullanıcılarına özel 250MB eposta alanını görünce, müthiş birşey demiştim. Olağanüstüydü o zaman. Google Amca tabii ki yardımımıza yetişmişti o arada. Bir anda herkese 1GB eposta alanı vermeye başladı. Önce şaşırdık. Sonra müthiş sevindik. Birkaç sene herkes davetle alma ihtiyacı hissetmesine rağmen sürekli büyüyordu. Ben de ilk çıktığı zamanlarda bir arkadaşımdan almıştım daveti ve hemen kullanmaya başlamıştım. Ne güzel günlerdi.. Her rüyanın olduğu gibi bu rüyanın da sonlarına yaklaştık: Geçenlerde dava konusu olunca Google, yaptığı savunmasında insanların epostalarını "tabii ki" okuduklarını söylemişlerdi. İhtiyaçları olduğunda, ki reklam için bu ihtiyaç süreklidir, okuyorlardı. Sonucun nasıl olduğunu bilmiyorum ama benim için Google Amca ölmüş, yerini Google'a bırakmıştı o vakitten sonra.

Herşeyin bedeli olduğu gibi bunun da bedeli vardı ama. Tüm bilgilerimiz ortalığa saçıldı. Daha doğrusu bunun farkına vardık. Yani öyle ücretsiz verilen şeylerin hepsinin bir şekilde bedelinin, masrafının karşılanması gerekiyordu. Bu masraf da doğrudan parayla olmasa da böyle reklamlar sayesinde karşılanıyordu.

İşte size garip bir hayat.. İki seçenek var: Ya bedavaya yaşamaya devam. Ya da kendi güvenliğimiz için biraz daha para harcamak lazım..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder